Merhaba, benim adım Dilek. Seks hikayelerinin sayfalarında sıradan bir kız olarak size ilk aşkım boynuzlu canavar Fatih ile olan ilişkimi anlatmak istiyorum. Lise yıllarından beri çok Karizmatik bulduğum bir arkadaşımdı Fatih. Özellikle Bedeneğitimi derslerinde eşofman giydiğinde hep gözüm onun üzerindeydi, koşarken gözlerim hep sallanan iri Penisindeydi. Adım gibi bilirim, bütün kızlar benim gibi düşünür, herkes “Fatih’e bak!” der. dedi. O sıralarda Halı Saha’daki okullar arası sınıflar arası turnuva başladı. İlk gün bir bilim takımı yarışması vardı ve ben yarışmadan önce kaçmak zorunda kaldım. Öğleden sonra teyzemin oğluyla tanıştım, okulu astım ve maçı izlemeye koştum. Neyi görmeye gittim, bütün sınıf çoktan oyunu izlemeye gitmişti. Çok iyi oynuyor büyük aşkım. Devre arasında buluştuk ve “Hoş geldin!” dedi. dedi. Terli vücudu bende garip bir etki bırakmıştı, sanki onun dudaklarındaymışım gibi hissediyordum. Ama kendi kendime ‘Gelin olma, bir dilek tut’ dedim, bak herkesin gözü ona dikilmiş. Sonra gözüm soyunma odasına takıldı. Orada oturur, soyunur, terini siler. Keşke terini silip şortunu ağzıma sokabilsem ve koca sikini hayal edebilsem. Beni gördüğünü hissettim, bir an bana gülümsedi. O kadar utanç vericiydi ki, o an kendimi lanet olası bir fahişe gibi hissettim. Teyzemin oğlunun oyununu izledik. Neyse ki maçı izlemek için koştuk, Fatih duş almıştı bile. Bize katıldı. Daha çok okuldan sonra gibiydi ve bir şeyler yapmam ve yalnız kalmam gerekiyordu. Teyzenin oğlu çok kızmış: “Eve gidiyorum, şimdi aç, çocuk kaybolacak!” dedi. Bundan bıktım, bunu düşünmekten ve geceleri rehavete kapılmaktan bıktım. Biraz ortasına gittik. Şehirde yaşadığını biliyorum. Çok aç olduğunu ve annesinin tavuk hamur işleri kurduğunu söyledi. Gitmiyorum, ama ısrar ettiğimde kabul ediyorum. Evde biri olduğu için gerçekten çok utandım. Ama nereden bileyim, o da benimle flört etmeye, benimle eve gelmeye takıntılı. Evde kimsenin olmadığını görünce rahatladım. Öpüşebileceğimi hayal ettim. Ama ‘Benimle gel!’ deyince heyecanla kucağına atlıyorum. Eve gittik. değiştireceğini söyledi. “İyi.” Dedim. Bu arada ben böreği hazırlayıp ona aşkımı anlatacağım. Salondaki aynadan Fatih’in girdiği kapı hafif aralıktı ve bakışlarım takıldı. Cinsel organını ovuşturduğunu gördüm. Aman Tanrım! O neydi? Bir keresinde duştan çıktığımda babamınkini görmüştüm. Fatih’in penisi babama göre çok kalın ve küçük. Bir an gözlerimiz buluştu. Beni görüp görmediğini bile bilmeden, belimin arkasından geldi ve boynumu öptü. Durmak istedim, “Hayır!” Dedim. Ama kocaman kollarıyla bana sıkıca sarıldı. Sırtımı öpmeye başladı. İnanamadım, rüyamda gördüğüm adam kalçamı okşayacaktı. Hızla döndüm ve ona sarıldım, büyük dudaklarını yakaladım ve aletini tuttum. Portakal büyüklüğünde topları var. Penisi o kadar kalındı ki tutamadım. Ağzıma alıp bir ısırık aldım ve kafasını sünger gibi yuttum. Ayılar gibi çığlık attı. Kıllı bir göğsü var. Omuzları bile kıllı. Ne güzel bir vücuttu! (Ailemiz çoğunlukla sarışındır). Beni kucaklayarak oturma odasına götürdü. Başka bir şey düşünemiyorum. Ne olursa olsun dedim kendi kendime. Mutluluktan kendimdeydim. Beni soydu. Göz açıp kapayıncaya kadar o da soyunmuştu. 5 saniyeden az bir sürede eteğimi, çoraplarımı ve gömleğimi çıkardı. Ve kıçım kazındı. Vücudum titredi. Ağzımdan tek bir cümle çıktı: “Seni çok istiyorum aşkım!” Dedim. “Senin kadar deli olmak istiyorum, seni düşünüyorum ve her gece mastürbasyon yapmak istiyorum!” dedi. Penisi bana girmek üzereydi. “Benim hizmetçim!” diyemeden gözlerim parladı! Tarif edilemez bir acıyla ağlıyordum! Büyük aleti içimdeydi. Bir seferde veremedi, tekrar tekrar zorladı ve sonunda içimdeydi. “Annem! Annem!” Çığlık attım ama dinlemedi, içimde bir ileri bir geri esiyordu. 3-5 dakika sonra, şaşırtıcı derecede hızlı. Dışarı çıktığını anladım, irini içime taştı. Ağrıdan kalkamadım. Biraz bekledi, sonra gidip penisini yıkadı ve ağzıma koydu. Bu sefer aletini yaladı, toplar. Ağzımdan çıktı. Acıdan hasta hissediyorum. Ancak 1 saat ayakta durmaya, üzerimi değiştirmeye ve sokakta yürümeye katlandım. O gün ilk kez düzüldüğümde çok acı çektim.Ama ben bu ritmine alışmıştım. Bir yıl içinde beni eve, çimene, tarlaya, eve, binaya geri getirdi, her yerde deliler gibi tecavüz etti. Yıllar geçti ve kimse benimle onun gibi çıkamadı. Artık ikimiz de öğretmeniz. Evli olduğunu duydum, ikizleri varmış. Hiç onunki kadar kalın bir horoz görmemiştim. Kızlar, siz olun, en iyisini bulduğunuzda pes etmeyin. Kıçım kaşındığında hiçbir şey tedavi etmez ve salatalık da işe yaramaz. Aaaahh büyük sik Fatih ahhh bana nasıl bu kadar küçük bir sike ihtiyacın var…